ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMA CEZASI

Trafik güvenliğini tehdit eden en önemli ihlallerden biri alkollü araç kullanmaktır. Türkiye’de alkollü araç kullanma cezası, sürücünün promil değerine, araç tipine ve tekrar durumuna göre değişiklik göstermektedir. Hem idari para cezaları hem de sürücü belgesine el konulması gibi yaptırımların yanında, yüksek promil değerlerinde Türk Ceza Kanunu kapsamında hapis cezası da söz konusu olabilir. Bu yazımızda alkollü araç kullanmanın yasal sonuçlarını, uygulanacak cezaları ve sürücülerin karşılaşabileceği ek yaptırımları detaylı olarak ele aldık.

  • Özel araç sürücüsünde 0.50 promilin üzerinde alkol tespit edildiğinde, idari para cezası uygulanır ve sürücü belgesine 6 ay süreyle el konulur. Özel araç dışındaki ticari taksi vs gibi araçlarda bu sınır 0.21 promildir.
  • Sürücüde 5 yıl içinde 2. Defa alkol tespit edilirse yine idari para cezası ve bu sefer sürücü belgesi 2 yıl, 5 yıl içinde üç veya üçten fazlasında ise idari para cezası verilir ve sürücü belgeleri her seferinde beşer yıl süreyle geri alınır. Burada süreler diğer sürelerin bitiminden itibaren başlar.
  • Yapılan tespit sonucunda, 1.00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.

Yani, Türk Ceza Kanunun 179. Maddesine göre “Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Ancak trafik kazası söz konusu ise buradaki 1.00 promil hususi araç sürücüleri için 0.50 promil, diğer sürücüler için 0.20 promil olarak uygulanır. Yani trafik kazası yapan bir sürücü  0.50 promilin üzerinde alkollü ise Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçundan da işlem görür.

Söz konusu suç nedeniyle yapılan soruşturma da alkollü araç kullanan sürücünün daha önceden bir sabıkasının olmadığının tespiti halinde hakkında kamu davasının açılmasının erterlenmesine karar verilir ve kişi 5 yıllık denetim süresi içerisinde bir suç işlemediği takdirde hakkında takipsizlik kararı verilir.

Kişinin önceden sabıkası olması halinde söz konusu suç seri muhakemeye tabi olması nedeniyle, kişi Cumhuriyet Savcısı tarafından çağrılarak bir ceza teklif edilir ve kişinin kabul etmesi halinde kişiye Asliye Ceza Mahkemesince aynı gün bu ceza verilir. Cezanın 1 yılın altında olması halinde genellikle adli para cezasına çevirilmektedir.

Söz konusu suç sabıka kaydına işlenen bir suç olduğundan kişi hakkında daha önceden verilen ve denetim süresi içerisinde bulunduğu bir Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı varsa, bu durum Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararını veren mahkemeye bildirilir.

Söz konusu suç tekerrüre de esas alınan bir suç olup, kişinin mükerrir olmasına neden olabilir.

Kişi ceza evinden koşullu salıverilmek suretiyle denetim süresi içerisinde iken bu suçu işlemiş ise koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi hâlinde koşullu salıverilme kararı geri alınır. Koşullu salıverilme kararının geri alınması hâlinde hükümlünün; trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği tarihten itibaren başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen hapis cezasının iki katı sürenin, Ceza infaz kurumunda aynen çektirilmesine karar verilir. Koşullu salıverilme kararının geri alınmasından sonra aynı hükmün infazı ile ilgili bir daha koşullu salıverilme kararı verilmez.

Söz konusu kasten işlenen bir su olması nedeniyle 657 sayılı kanunun 48. Maddesinin 5. Fıkrasında yer alan “Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkum olmamak” memurluğa alınma şartı olduğundan, ve Trafik Güvenliğini Tehlikeye sokma suçundan 1 yılın üzerinde hapis cezası alma ihtimali bulunduğundan bu suç memuriyete engel olabilir. Benzer şekilde 5188 sayılı yasanın 10. maddesindeki özel güvenlik olabilmenin, ruhsatı yenilemenin önünde bir engel oluşturabilir.

  • Alkolmetrenin üflenmemesi ayrı bir cezalandırma konusudur; alkol metreyi üflemeyi kabul etmeyen sürücüye para cezası verilir ve sürücü belgesi iki yıl süreyle geri alınır.
  • Alkollü olarak araç kullanması nedeniyle 5 yıl içinde 2 defa sürücü belgesine el konulan sürücüler sürücü davranışlarını geliştirme eğitimine; üç veya üçten fazla geri alınan sürücüler ise psiko-teknik değerlendirmeye ve psikiyatri uzmanının muayenesine tabi tutulurlar.
  • Bu madde hükümlerine göre geri alınan sürücü belgesinin iade edilebilmesi için; ilgili kişi hakkında trafik kurallarına aykırılık dolayısıyla bu Kanun hükümlerine göre verilmiş olan idari para cezalarının tamamının tahsil edilmiş olması ve sürenin de dolması gerekir.
  • Alkollü iken karışılan bir kazada sürücünün bilinçli taksirle hareket ettiği kabul edilir ve yaralama ya da ölüm söz konusu olduğundan bilinçli taksirle yaralama ya da öldürme suçundan sorumlu olur.

Sonuç olarak, alkollü araç kullanma cezası hem maddi hem de hukuki açıdan oldukça ağır sonuçlar doğurmaktadır. Promil sınırlarını aşmak yalnızca para cezası ve sürücü belgesine el konulmasıyla kalmaz, aynı zamanda sabıka kaydına işlenebilecek cezai yaptırımlara da neden olabilir. Bu nedenle hem kendi güvenliğiniz hem de diğer yol kullanıcılarının güvenliği için direksiyon başına geçmeden önce alkol almamaya özen göstermek büyük önem taşır. Unutmayın, trafikte en doğru tercih her zaman sıfır promildir.

 Sürücü belgesinin geri alınması ile ilgili yazıyı okumak için https://tugayaydeniz.com/surucu-belgesinin-geri-alinmasi-ehliyete-el-konulmasi/

 https://www.hurriyet.com.tr/gundem/fikra-gibi-olay-42940030

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir